BİYODİNAMİK TARIM NEDİR?

Yaşam bütünü oluşturan parçaların bir araya gelmesiyle şekillenir. Ayrı ayrı gelişen organlar, bir araya gelerek canlı bir varlığı oluşturmaktadır. Canlı bir organizma, onu oluşturan parçalar toplamından çok daha fazlasıdır. Organizmalar, mevcut karasal ve kozmik çevre ile bağlantılı olarak hayatta kalmayı başarabilmek üzere bir deri tabakasıyla kaplanır. Böylelikle, iç yaşam kendi olması gerektiği yönde gelişebilir ve neticede bir ‘bireysellikte’ oluşur. Biyodinamik tarımda amaç, çiftliğin sağlıklı ve üretken kalabilmesi için kendine yeter hale getirilmesidir. Çiftlik bir organizmadır. Her bir bölge ve hatta her bir yer birbirinden farklıdır. Dolayısıyla yapılan her bir tarım faaliyeti, toprak işleme yöntemi, rotasyon ve gübreleme çok özel bir flora ve fauna oluşturur. Bir tarım işletmesi de bu ilkeler üzerine kurulmuşsa, toprağın canlılığı, bitkilerin gelişimi ve uygun koşullarda hayvancılık yapabilmek üzere kendi kaynaklarını oluşturabilmişse, işte o zaman çiftlik organizmasından söz edebilmek mümkündür. Biyodinamik tarımın kurucusu Rudolf Steiner, 1924 yılında verdiği ‘Tarım Dersi’ kursunda bunu şöyle açıklamıştır:

BİR ÇİFTLİK, ANCAK KENDİ KENDİNE YETEN BAĞIMSIZ BİR VARLIK, ÖZGÜN BİR İŞLETME OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, TAM ANLAMIYLA BENLİĞİNİ BULMUŞ, ÖZÜNE KAVUŞMUŞ DEMEKTİR.

Agriculture, Rudolf Steiner 1924

Aslında her çiftlik, kendi kendisine yeter bir duruma gelmeyi hedeflemelidir. Dünyanın pek çok yerinde yapılan Biyodinamik tarım faaliyetleri sayesinde topraklar korunmakta ya da ıslah edilmektedir. Hem de hiçbir suni uygulama olmaksızın ve yalnızca biyodinamik tarımda kullanılan bazı bitkisel preparatlar sayesinde! Yine bu preparatların toprağın nitrat seviyesi üzerindeki etkisi, verimlilik arttırmadaki inanılmaz işlevi ve haşerelere karşı bitkiyi bir savaşçı gibi güçle donatması inanılmaz…

Biyodinamik tarımla ilgili birbirine benzer tanımlamaları internet sitelerinde veya kitaplarda kolayca bulabilmeniz mümkün. Şurası gerçek ki Biyodinamik tarım yüzeysel bilgilerle değil, ancak uygulamalı olarak öğrenilebilir ve HİSSEDİLEBİLİR! Kısacası kitaplardan yapılan veya çevirilerden kopyalanan alıntılar bunu yapmaya yetmez. Yalnızca fikir verir. Biyodinamik tarımı önce düşünmek ve sonra da uygulamak gerekir. Peki, ulaşmak istediğimiz nokta nedir? Unutmayalım! Yaşam, yalnızca kendi varlığımızın rahatlığı için çabalamak değil, gelecek nesillere ve tüm evrene duyduğumuz bir sorumluluktur. Dolayısıyla, ben sizinle kalıplaşmış bir şeyler değil de, kendi okuduklarımı çiftliğimde bizzat yaptığım biyodinamik tarımla bağdaştırarak paylaşmak istiyorum.

“Toprağı doğru işlemek, gübrelemek kadar önemlidir”

 

Daha önce de belirttiğim gibi, biyodinamik tarım çiftçinin de dönüşüme dahil olduğu bir süreçtir. İnsan doğada kusursuz bir şekilde sürüp giden döngüyü izleyerek çiftliği şekillendirir. Algılarını doğaya açması neticesinde, kimi zaman çok pratik kimi zaman da çok ekonomik ve yaratıcı uygulamalar yapar. Bu, sonsuz bir süreçtir. Doğada var olan tüm güçler hareket halindedir. Kozmos, bitkiler ve hayvanları derinden etkilemeye devam eder durur.

“Boynuzları doldurma işini seviyorum”

 

“İlkbahar ve sonbahar aylarında ağaçlarımıza uyguladığımız özel bakım”

“Boynuz silika preparatı hazırlığı”